Spor kulüplerinin artan ticari faaliyetleri, büyüyen bütçeleri ve karmaşıklaşan işlemleri kulüplerin karşı karşıya bulunduğu risklerin boyutlarını büyütürken, aynı zamanda yeni risklerle tanışmalarına da neden oluyor. Bu kapsamda spor kulüplerinin, özellikle piyasa, operasyonel, uyum ve itibar gibi çeşitli risk türleriyle karşı karşıya bulunduğunu belirtmek gerekiyor.
Piyasa riski, kulüplerin portföylerinde yer alan varlıkların, piyasada belirlenen faiz oranı ve döviz kuru gibi nedenlerle değerlerinde azalma olması ihtimalini ifade ediyor. Finansal piyasalardaki dalgalanmalar faiz ve kurlarda önemli değişikliklere neden olabiliyor. Günümüzde birer şirket portföyüne sahip olan kulüpler piyasadaki gelişmelerden ve risklerden doğrudan etkileniyor. Kulüplerin bilançolarındaki gelir ve gider kalemlerinin farklı döviz cinslerinden olması, kur dalgalanmalarında önemli zararlara neden olabiliyor. Benzer şekilde piyasadaki faiz oranlarının yükselmesi kulüplerin borçlarının artmasına sebebiyet verebiliyor. Bunların yanı sıra nakit akışında yaşanabilecek dengesizlikler kulüplerin ödemelerini ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirememesine veya daha yüksek maliyetle borçlanmasına neden olabiliyor.
Operasyonel risk, kulüplerin günlük faaliyetleri esnasında kontrol yapısının yetersizliği, yanlış uygulamalar, kişiler, sistem veya dışsal sebeplerle meydana gelebilecek zarara uğrama ihtimalini ifade ediyor. Çalışanlar tarafından yapılabilecek hatalar ve hileler, kulüp dışındaki kişilerle yapılan işlemlerde karşılaşılabilecek dolandırıcılıklar, yöneticiler tarafından alınabilecek yanlış kararlar, iş süreçlerinin yanlış oluşturulması, ödeme takip sistemindeki aksaklıklar, teknolojik yetersizlikler, doğal afetler gibi çok çeşitli operasyonel nitelikli riskler kulüplere önemli zararlar verme potansiyeline sahip.
Uyum riski, kulüplerin yürürlükteki yasal düzenlemeler, FIFA ve UEFA gibi yetkili kuruluşlar ile federasyonların düzenlemelerine aykırı davranışlar nedeniyle karşı karşıya kalabileceği yaptırım ihtimalini ifade ediyor. Bu tür uyumsuzluklar, kulüplerin çeşitli cezalarla karşılaşmasına, maddi ve manevi zararlara neden olabiliyor.
İtibar riski, kulüplerin çeşitli nedenlerle ulusal ve uluslararası alanda karşı karşıya kalabileceği güven, saygınlık ve itibar kaybı ihtimalini ifade ediyor. Yasalara, etik kurallara ve genel uygulamalara aykırı olarak yapılan eylemler, kulüplerin gerek taraftarlar, gerekse de kamuoyu nezdinde itibarının ve marka değerinin düşmesine sebebiyet verebiliyor.
Bunların yanı sıra kulüpler, bonservisini elinde bulundurduğu sporcuların sakatlık nedeniyle değerinin düşmesi gibi diğer bazı risklerle de karşı karşıya bulunuyor. Bu risk çeşitlerini daha da arttırmak mümkün. Ayrıca bu risklerin bir çoğunun birbiriyle ilişkisinin bulunduğunu, bazı risklerin diğer bazı risklerin daha da artmasına neden olduğunu ifade etmek gerekiyor.
Bu nedenle kulüpler tarafından bu risklerin farkına varılması, bilinmesi, ölçülmesi ve yönetilmesi büyük önem taşıyor. Bunun da yolu kulüp bünyesinde etkin bir şekilde risk yönetimi, kontrol ve denetim sistemi oluşturulmasından geçiyor.
Risk yönetimi; belirsizliklerin ve kulübün karşı karşıya kalabileceği kayıpların önlenmesi, gelir dalgalanmalarının azaltılması, hızlı karar alma imkanı sağlaması, yapılacak işlerdeki risklerin daha iyi değerlendirilerek sağlıklı karar alınması, karşılaşılabilecek süprizlere hazırlıklı olunması, kaynakların daha etkili ve verimli kullanılması gibi faydaları nedeniyle şirketler ve tüm kurumlar için olduğu kadar spor kulüpleri için de çok önemli bir yönetim aracıdır. Risk yönetimi, kurumları çeşitli olumsuzluklara karşı korumanın yanı sıra fırsatlardan yararlanma imkanını da sağlar.
Kulüp bünyesinde risk yönetimi ve erken uyarı mekanizmalarının oluşturulması, bu konularda uzman personelin istihdam edilmesi, karşılaşılabilecek risklerin bilinmesi ve ölçülmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi, riskler konusunda senaryolara ve olasılıklara dayalı raporlama sisteminin oluşturulması, kulüp üst yönetimine bu raporların günlük olarak gönderilmesi, kulüp içindeki teknoloji, iletişim kanalları ve hukuksal yapının güçlendirilmesi, düzenlemelere uyum konusunda tüm çalışanların zamanında bilgilendirilmesi ve eğitilmesi, hata ve hile oluşmasını engelleyecek kontrol yapılarının oluşturulması, çalışanların görev, yetki ve sorumluluklarının açık bir şekilde belirlenmesi, işlemlerde limit, onay ve çapraz kontrol mekanizmalarının oluşturulması, yangın, deprem gibi olağanüstü durumlarda kulüp kayıtlarının zarar görmesini önleyecek yedekleme mekanizmalarının kurulması gibi hususlar bu açıdan büyük önem taşıyor.
Artan ticari faaliyetler, büyüyen bütçeler ve karmaşıklaşan işlemler, spor kulüplerinde risk yönetimini zorunlu hale getirdi. Son 10-15 yılda farklı alanlardaki ticari faaliyetleriyle, kurmuş olduğu şirketlerle, artan gelirleriyle ve büyüyen bütçesiyle adeta bir holdinge dönüşen Fenerbahçe’nin karşı karşıya bulunduğu riskler de giderek artıyor ve çeşitleniyor. Bu risklerin etkin bir şekilde ölçülmesi ve yönetilmesi gerekiyor.
Fenerbahçe’nin 2013 yılından beri yürüttüğü ve giderek genişleyen kurumsallaşma çalışmaları çerçevesinde bu konuda da adımlar attığı görülüyor. Tüm personelin görev, yetki ve sorumluluklarının yazılı hale getirilmesi, yetki ve onay seviyelerinin belirlenmesi, bunların kullanılan sistemlere entegre edilmesi, raporlama sistemi oluşturulması gibi hususları bu kapsamda belirtmek mümkün.
Kulübün kontrol yapısını güçlendiren bu adımlar, Fenerbahçe’nin karşısındaki riskleri daha etkili bir şekilde yönetmesine, bu şekilde zararlardan korunmasına ve fırsatlardan yararlanmasına imkan vererek, kurumsal yapısını daha güçlü hale getiriyor.
Bu nedenle bu adımların daha da ileriye taşınması, kulübün risk yönetimi, kontrol ve denetim yapısının daha da güçlendirilmesi, bu sistemlerin kulübün dernek yapısı ve şirketlerinin tümünü kapsar bir şekilde işletilmesi, risk yönetimi konusunda yapılacak raporlamaların alınacak kararlarda etkili bir şekilde kullanılması gerekiyor.
Gürdoğan Yurtsever
Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE)
Yönetim Kurulu Başkanı
Fenerbahçe Dergisi’nin Haziran 2014 sayısında yayınlanmıştır.